4 Ağustos 2010 Çarşamba

i'm done


Ne zaman kusmak istesem başarılı olamıyorum, m.z gibi değilim o her koşulda kusabilen biri.Bu özelliğimiz birbirimize benzememiş, keşke benzeseydi diyorum.Çünkü bu bazen çok gerekli, özellikle benim için.

Çünkü "o" zamanlarda, midemden kocaman bi yumruk yediğimi hissettiğim o zamanlarda, bişey yapmam lazım.Bir şekilde o acının dışarı vurulması lazım.Belki kusarak, belki yeni yaralar oluşturarak, çığlık çığlığa bağırarak ya da ışık hızında bulunulan yerden başka bi yere koşarak.

Böyle, bi şekilde yani, ama susarak değil.Sakin olmaya, olgun olmaya, kabullenmeye çalışarak değil.Bu şekilde olmuyor, "o" zamanlarsa bahsettiğim, durmamam lazım çünkü durdukça dayanamıyorum.

O zamanların hiçbirinde belki küçük bi kesik dışında söylediklerimin hiçbirini yapmadım.Belki biraz ağlamak, o kadar.Her seferinde sakin durdum, bekledim, önemli değil dedim ve.. umursamadığımı söyledim herkese."Gerçekten hiç önemi yok."


Ama aslında var.Çok önemi var.Hayatıma bi' anda dalıp, dağıtıp, sonra çıkıp uzun süre görünmemenin çok önemi var.Bunu ben de yapıyorum belki, ama kimse benim kadar sakin durmuyor.

Kimse "herşey normalmiş" gibi davranmıyor.Aslında yaşadığımız şey çok garip, senin için değil benim için.Herkese ne var bunda çok normal derken, bi daha ne zaman diye düşünüyorum.


Ne zaman esicek aklına? Ne zaman o telefon çalıcak?

Hiç bilmiyorum.Nedenini ve zamanını hiçbir zaman kestiremezdim, kestiremiyorum.

Ama ben hep burdaydım.Ne olursa olsun, sakin, olgun ve olumlu.

Benden beklenicek şeyler mi? Değildi.Normalde değil.Ama sakin durmaya çalışıyorum dedim ya "herşey normal".Taşkınlık yapmamı gerektiricek hiçbişey yok,hiçbir sorunumuz yok bizim.


Eskiden, bundan uzun zaman önce, içimden hep şöyle geçirirdim, "senin için ne?"

Bütün o sabah oturup akşama kadar durmadan içtiğim o yerlerde hep böyle düşünürdüm.Her telefonu açmayışında, her cevap yazmaşıyışında ya da açıp kötü konuştuğun her zaman, her seferinde birşeylerin bi parçası bitiyordu.Ne olucağını hiçbir zaman kestiremiyordum, ama sonu hep kötüydü.Her seferinde bu son derdim, bu sefer bitti, bunu ne zaman söylesem başka bişeyle karşıma geliyordun.Bitmesine izin vermiyordun, senin kadar olmasa da ben de öyle.Her bitsin dediğimde içimden bi ses, hayır diyordu, izin verme buna.Çünkü o gece yatağıma yattığımda (büyük ihtimalle yarı sarhoş bir şekilde) ne kadar acı çekiceğimi biliyordum ve devam eden gecelerde de öyle.Azalıyordu bazen hiç kalmıyordu ama sonra.. yeniden.Bir tür bağımlılık gibi.Durup dururken herşey iyiyken vurması çok kötüydü, hiç beklenmedik bi anda o kusma hissi geri gelirdi.Ve işte "o" zamanlarda sakin durmaktı benim görevim, güçlü, umursamaz.Her zamanki halim yani.
Ama şuan bakıyorum, o zamanlar geçmiş işte, nadiren vuruyorlar.Bütün o ağladığım, üzüldüğüm, beklediğim, alkolden gözümü bile açamadığım bütün o geceler geride kaldı.
Ve artık hiç gelmiycekler.
Çünkü
bu sefer
gerçekten
...bitti.
g.a

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder