24 Mayıs 2013 Cuma

Hayat Cikmazi

Farkli hayatlar yasayip, farkli zevkler tadip, halinden mutlu olup, ortak bir gelecek hayali kurulmuyordu. Hayir efendim bu pek ala olmuyordu. Farkli degerler uzerine kurulmus hayatlara sahip olup da bir gelecege sahip olunabilirdi belki ama o yollar ayrilinca bir daha birlesmiyordu.
Gotumun optimistleri 'sevgi herseyi cozer.' Diyordu. Gercek dunyadaysa isler bu sekilde yurumuyordu. Belki sevgi vardi belki bogazinda bi yumruktu, belki gozlerini dolduruyordu ama giden geri gelmiyordu, farkli hayat sartlarina alisan insanlar bir daha ayni insan olamiyordu.
Bir dakika sonrasinda bile ne olucagi kestiremiyorken, sonsuz askin sozunu vermek komik kaciyordu. 
Uzun lafin kisasi, insan herseye alisiyordu,  yalniz uyuma da, tahmin ettiginden baska biriyle uyuma da, bos bos tavana bakmaya da. Hersey geciyordu da, kendini anlatmaktan yoruldugunda 'Sen konus ben dinliyim' diyememek koyuyordu. 

Diyecek bisey bulunmuyordu iste, bu siktigim durumuna diyecek hicbir sey bulunmuyordu. Yazinin sonu da bu boktan durumu isaret ediyordu. Bosluk. 

8 Ocak 2013 Salı

If you'll love me,I'll make you a star in my universe
You never have to go to work
You'll spend everyday shining your light my way.

hayal 1'den hayal 2'ye. beni duyuyor musun?

18 Kasım 2012 Pazar

başkasının mutsuzluğu üzerine mutluluk kurulmaz.

Kız seviyor üstelik çok seviyor uzak yerlerde bekliyor çocuğun kendisine döneceği günleri sayıyor aynen bir zamanlar benim de saydığım gibi. hayal ediyor ne kadar mutlu olacaklarını okuluna gidiyor işine gidiyor düzenini kuruyor.

çocuk burada yeni insanlarla tanışıyor. yeni bir eve taşınıyor. bir gün kızın teki geliyor eve el sıkışıyorlar. eğleniyorlar gülüyorlar. yavaş yavaş alışıyorlar birbirlerine. ben alışıyorum en azından. daha önce yaşamadıkları şeyler geliyor başlarına. hayatlarının en korkunç anında da en çılgın anında da yan yana oluyorlar. her defasında el ele kalkıyorlar. sabah ilk gördükleri birbirleri oluyor. her şeyin farkındayım.

başkasının mutsuzluğu üzerine mutluluk kurulamaz.


m.z





28 Ekim 2012 Pazar

RERERÖ

sen bazen çok rererö olurdun. o hallerini özlemedim desem yalan olur. eeh sikerler seni de özledim şimdi yalana kıvırmaya gerek yok. sikerler dedim de aklıma geldi yanında hiç küfredemezdim çünkü kızardın ve bana yakışmazdı zaten. bugüne kadar anam babam bana istediğini yaptıramamışken sen hep yaptırdın, sen ne biçim adamdın öyle. kıçımı yırtarak bağırırdım ama ödüm de kopardı bu sırada. içimden hep heh şimdi dayak geliyor derdim ama benim de bir ağırlığım olacak diye susamazdım. ama konumuz bu değil.

inanıyorum ki yanlış zamanda yanlış yerde uyandım. ben hep rüyaların ortasında uyandım. bir kere de sonunu getireyim. hep kayaklarla o dağa çıkıp tam kayacakken uyandım. en çok içimde kalan bu olur genelde. kış gelse de kayağa gitsek. şöyle en fiyakalısından çocuklar da çok istiyor bir de g.a geldi mi tamamdır. ne de çok eğleniriz. ama konumuz bu da değil.

demi lovato götüm gibi olmuş deniz anası kilo almış ama yakışmamış. ama itiraf ediyorum give your heart a break şarkısını seviyorum. aynı selena gomezin love song şarkısını sevdiğim gibi. ikisini de sevmemin sebebi glee şarkıları olması. şimdi sorsanız konu bu muydu diye, yok bu da değildi.

konumuz insanları özlemem. buna bir çare bulan bana ulaşsın. yorum falan yaz ben sana ulaşırım.

m.z



26 Ekim 2012 Cuma

cow


bir gün bir ineği öpmek istersem, ki burada bahsettiğim gerçek benekli bir inek, bana saçmalama demek yerine eve döndüğümüzde bu ineği bulabileceğini söyleyen biriyle yaşamak istiyorum. çünkü ben fazla bir şey istemem az olanın da yapılmasını isterim. aşağılanmadan, aptal olup olmadığım sorgulanmadan.
işte bu yüzden yalnız olmak zorundayım. kuralları yalnız olmak üzerine koyuyorum.

m.z

uçaklar üzerine bir ağıt


giderek alçalıyor
süzülüyor
süzülüyor
bir makine bir kuş gibi
dili olsa ötse
bülbüller diller
halk edebiyatı
bir ağacın yaprağına söylediğini
bir uçağa söyler mi

uçağa inanan
uçakla dünyanın öbür ucuna gidebiliyor
inanmayan evinde oturuyor
dünyanın ortası sanıyor yatak odasının ortasını
kendine merkez diyor
dünyalar etrafında dönüyor

küçücük bir kulübe gibi halkı
açamıyor
sınırları aşamıyor çünkü uçaklara inanmıyor
inansa bilet bulamıyor bilet bulsa dilini bilmiyor
dili olsa konuşası olmuyor
ağıtlar yakıyor yetmiyor
kağıtlar yakıyor
uçaklar sevdiğim her şeyi götürüyor
en çok kimi sevdiysem benden uzağa gidiyor
olmuyor
ağzımdan çıkanı kimse duymuyor
ve benim kulaklarım sağır oluyor gözlerim görmüyor
duyularım kalmıyor
sonra neden diye sormaya gerek var mı
neden seni görmeye gelmedim
ben zaten kalmadım ki
tek başıma kaldım
daha yukarıya
daha
       daha
               daha

bir arazinin ortasına konuyor
arazinin adı yakın batı
giden asla aynı kalmıyor
aşk üzerine yazılan şiirlerin üzerine işeniyor
ve her şey bitiyor

m.z