21 Aralık 2011 Çarşamba

Pardon ama, siz beni ne kadar tanıyorsunuz?

Amerikadan döndükten sonra, genel olarak aldığım sorulardan bi tanesi 'en çok neyinin sevdin?' sorusuydu. Verdiğim cevapsa, 'herkes çok sıcakkanlı, kimsenin kendini beğenmisliği yok!' oluyodu genelde. Gerçektende oyleydi, tanımadıgın insanlara selam verip, bi anda arkadas olabiliyordun, kimsenin bu konuda bi sıkıntısı yoktu. Herhangi bi kafede otururken bi anda konusmaya baslayıp arkadas oldugum cok insan oldu. İstanbula dondugumdeyse, uzun sure evden disari cikmak istemeyisimin nedeniyse buydu belki de. Burda herkes 'en iyisi' asla durup dururken bi baskasiyla arkadas olucak kadar 'aciz' degil! Kimse birbiriyle ilgilenmiyo, kimsenin ne vakti var ne de ilgisi. Turkler sicakkanli insanlar olduklarini ovmekle birlikte sanirim bi tek turistlere oyleler.. Ya da belki benim etrafimdaki insanlar emin degilim. Cunku (bu aciklamami bi ornekle vericem) ne
zaman konusu gecse de burslu oldugum ogrenilse herkesten ayni tepki 'ne sen burslu musun?!' Ne var yani evet bursluyum. Cok mu garip bisey bu? Hayir yani hic belli olmuyo da.. Evet biliyorum, insanlardaki genel kani bursluysan paran yoktur. Bursluysan kiyafetinle, sacinla basinla, telefonun, makyajinla bunu belli etmen lazim. Bi de, konusmalarin ve bilginle. Herseyle dalga gecen biri olmam benim herhangi bi konuda bilgim olmadigini mi gosterir? İlla bildigim herseyi ilk gordgum insanla paylasmam mi lazim? Daha da onemlisi burssuz olmam beni bilgisiz biri mi yapar? Arada tek fark biraz calisip ugrasmak hepsi bu.

Hayatima giren benden yasca azda olsa buyuk insanlar, her zaman kendilerini benden daha ustun gorduler.. Bi film hakkinda bi yorumda bulundugum zaman, onlarin dinledigi bi sarkiyi bildigimde, ya da sevdigim bi kitaptan bahsettigim zaman, 'vay aferin sana, bravo' oluyodu tepkileri.. Soylemek istedikleri sen bunlari bilecek kadar bilgili ve kulturlu degilsin, bi iki seyi sansa bildin aferin sana! Yahu siz beni ne kadar iyi taniyosunuz ki hakkimda boyle seyler soyluyosunuz? Her dakika kultur bakani gibi etrafa seminer mi vermem gerek? Sen benim cocuklugumdan beri kitap okuma hastasi oldugumu, orda burda rastgele dinledigim sanatcilarin arsivlerini dinlemeye calistigimi, populer olan veya olmayan bilgimin oldugu veya olmadigi her filmi zaman buldukca izlemeye calistigimi bilmiyorsan sen benim hakkimda nasi ahkam kesersin? Hangi hakla benim nasi bi insan olduguma bi iki konusmayla karar verirsin?
Ustelik bunu hepimiz yapiyoruz, hakkinda pek de bisey bilmedigimiz insanlari bi iki konusmayla yargiliyoruz.. Cok gezen, giyimine ozen gosteren, bakimli ve ozel universitelerde okuyan kizlar, bilgisiz; elinde her dakika kitap olan, giyimine pek de ozen gostermeyen, devlet okulunda okuyan kizlar, bilgili mi yani? Boyle mi belirleniyo kategoriler? Herkesin belli bi kesime ait olmasimi gerekir? Sıkılmadınız mı insanlari gruplara ayirmaktan?
Ben sıkıldım, belli bi gruba ayrılmaktan da, insanlari ayirmaktan da..
O yuzden artik insanlari gormek istediginiz gibi degil, olduklari gibi gorun.

g.a
Not: yine yazarken iblogger'i kullandim yazi bicimindeki tuhaflik bundan kaynaklidir.

2 yorum:

  1. burssuz olup parasız olan insanların da olduğunu belirtmek isterim.

    YanıtlaSil
  2. Sağol bunu belirttiğin için ahir ömrümde birşey daha öğrenmiş oldum :) bunu bilemeyecek konumda değilim neyse ki, sadece yazdığım şey tamamen başka bişeydi. başka yerlere çekilmesine gerek yok.

    YanıtlaSil