4 Aralık 2011 Pazar

Old enough to know better, young enough to..


Yirmi olmak cok zor, bi on dokuz gibi degil. Dusunmen gereken cok fazla sey var. Gerci bana gore benim her zaman dusunmem gereken cok fazla sey var. Aklimin oynadigi kucuk oyunlar. Herneyse. Yirmi aklini basina toplama yasi. Her ne kadar yirmi yasimi aklimi tamamen dagitmakla gecirmis olsam da bunun boyle oldugunu biliyorum. 2011 aralikta olmamiz ve bunlari suan kabullenmem de ayri bi degisik oldu. Suan yirminin son aylarini yasiyorum. Ve bikac ay sonra yirmi bir olucam. Kendimi yirmi olarak bile kabullenemiyoken yirmi bir olmak.. ustumdeki baskiyi hissedebiliyosunuz degil mi?
Hadi yirmi bir bu yil bana kendini sevdir, sorumluluklarimi almakla, ayni hatalari yapmak arasindaki buyulu mavi citi goster bana. Cunku degismek istiyorum, belki de herseyden cok istiyorum bunu.
'old enough to know better, young enough to do it anything' demis eskilerden biri. Iyi demis, cok dogru demis.
Bir pazar sabahi erkenden uyanmamin serefine.
Holy erasmus askina.
Amen.
Not: Telefondan yazilmis bir blog oldugu icin yazi stilinde boyle cilginca seyler oldu. Yargilamayalim, uzmeyelim lutfen.
g.a

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder