26 Ekim 2012 Cuma

uçaklar üzerine bir ağıt


giderek alçalıyor
süzülüyor
süzülüyor
bir makine bir kuş gibi
dili olsa ötse
bülbüller diller
halk edebiyatı
bir ağacın yaprağına söylediğini
bir uçağa söyler mi

uçağa inanan
uçakla dünyanın öbür ucuna gidebiliyor
inanmayan evinde oturuyor
dünyanın ortası sanıyor yatak odasının ortasını
kendine merkez diyor
dünyalar etrafında dönüyor

küçücük bir kulübe gibi halkı
açamıyor
sınırları aşamıyor çünkü uçaklara inanmıyor
inansa bilet bulamıyor bilet bulsa dilini bilmiyor
dili olsa konuşası olmuyor
ağıtlar yakıyor yetmiyor
kağıtlar yakıyor
uçaklar sevdiğim her şeyi götürüyor
en çok kimi sevdiysem benden uzağa gidiyor
olmuyor
ağzımdan çıkanı kimse duymuyor
ve benim kulaklarım sağır oluyor gözlerim görmüyor
duyularım kalmıyor
sonra neden diye sormaya gerek var mı
neden seni görmeye gelmedim
ben zaten kalmadım ki
tek başıma kaldım
daha yukarıya
daha
       daha
               daha

bir arazinin ortasına konuyor
arazinin adı yakın batı
giden asla aynı kalmıyor
aşk üzerine yazılan şiirlerin üzerine işeniyor
ve her şey bitiyor

m.z

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder