20 Haziran 2012 Çarşamba

Hayaller Yazın Ayrı Parlarlar

Yaz vakti, insan her şeyi yapabilirim diye düşünüyor. Hiçbir hayal zor gelmiyor, hepsi olanaklı. Hepsi gün ışığında parlak. İmkansızlıklar günün renkli ışıklarıyla birlikte kayboluyor. Güneş eritiyor hepsini, mesafeler yok oluyor. Uzaktan herşey güzel duruyor. Beni zorluğuyla yıkamaz diyorsun, hem de bu güzel havada öyle mi?
İmkansız. İmkanı olmamak, çaresiz olmak. Çareleri tüketmek.
Zaman geçtikçe unutuyorsun kötü anıları, hep iyileri kalıyor. Onca zaman sonra aklına gelicek olan, saatlerce kavga etmeniz değil. Nası ayağım kayıp düşmüştüm odanda ki halıda, gülmekten kalkamamıştık ya hani? Gülerek bahsediceksin, birşeylerden. Eninde sonunda, gülümseyeceksin birşeylere. Nereye kadar acıtabilir ki.
- Geçen gün odama bir kelebek girdi. Çirkin ve kahverengi olanlardan. Sürüngen, yaratık, igrenç hatta bir ala karga'ydi o benim için. Evde yalnızdım. Ve korkudan ölücektim. Yabancı, çirkin ve kahverengi olan o şey ölümcül bakışlarıyla bana bakıyordu. Çok iğrençti. Hemen kapıyı kapadım ve yan odaya kaçtım. Annem gelip onu hakettiği yere yollayana kadar da bir daha çıkmadım. Bu durum bana şunu öğretti ki, yalnız yaşarsam, belli bir şekilde kendimi doyururum. Ayda bir çamaşır yıkasam bile yetebilir. Çöp ev ilan edilmeden önce evi temizlesem tamamdır. Karanlıktan bile korkmam gözlerimi kapasam. Ama evime rate böceksavar reklamlarındaki haşerelerden biri girdiğini düşündüğümde bütün cesaretim, kendime güvenim ve isteğim yok oluyo. Ne korkunç, ne çirkin bir görüntüdür abisi o. Her saniye alakasız milyonlarca hayal kuran, uyanıkken bile ruya goren, ilk oscarını alıcağı zamanki konusmasını ezbere bilen, konserlerindeki dansıyla hayranlarını cılgına çeviren, teomanın manevi kızı(masuscuktan) olan ben, yaz aylarında hayal sınırlarımı arttırmış olsam bile, herşeyi bitiren bir limit vardır. Benimki de bu kelebekti. Bu konuda ciddi düşünmem lazım artık. Belki, çok kuvvetli bir böcek ilacı alırım. Bilmiyorum.
'G.a'

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder