
insanlar beni çok kırarlar. belli etmem önce sonra tuvaletlere kapatırım kendimi ve ağlarım. bazen sessiz ağlarım ki giren çıkan insanlar anlamasın. bazen de o kadar sesli ağlarım ki.. tutamam kendimi çünkü. ses çıkarmamaya çalışsam da dayanamam hıçkırarak ağlarım. konuşmaya çalıştığımda hıçkırıklarım hala geçmemiş olur ve hep nefes alırım bir türlü aldığım nefesleri veremem ölmek üzereyim zannederim. bilen bilir nefessiz kalmaktan çok korkarım. küçüklüğüme dayanan büyük bir sorun. ah o küçüklüğe bi inilse neler neler ortaya çıkar.. bunları bir tek ben bilirim. neden herkes ilk tanıştığımda gözlerime bakıp her şeyi anlayıp ona göre davranmaz ki? sevdiğimi inkar ettiğim bir çok şeyi aslında çok severim ya da üzülmem dediğim şeylere üzülürüm. insanlar kendileri anlamadıkça anlatmayı sevmem. çok yakınızdır o başka anlatırım saatlerce onaylasın beni isterim. o da sırf yalnız kalmamakla ilgili bir sorunum. hissettiklerimde bile yalnız olmayı sevmem. ama öyle çok olmayı da sevmem. biri daha olsun yeter. iki kişilik işler hep ilgimi çeker. ne kadar az insan o kadar az sorun demektir. bazen artık sevmediğim bi insanı aramak ve "bana neler yaptı biliyor musun" diye hödüğün tekinin yaptıklarını anlatmak isterim ki beni terk etmesinin sonuçlarını daha kolay gözleri önüne getirebilsin. ama yapmam çünkü bilsin istemem. anlasın isterim. hep bu yüzden böyleyim zaten. anlaşılmak isterim ama anlatmadan anlaşılmak.. konuşamam ben söyleyemem. isterim ki o anlasın. o da hiç anlamadı..
m.z
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder